Covid19 ile şekillenen uzaktan eğitim modeli

Eğitmenlerin Covid 19 öncesinde ve pandemi döneminde uzaktan eğitime bakışı acaba ne kadar değişiklik gösterdi? Pandemi döneminde zorunlu uzaktan eğitim modeline geçilmesi ile tanışanlar, sistemin uygulamasını kolay bulanlar ve teknolojiden uzak oldukları için zorlanan eğitmenler bulunuyor. Eğitim kurumları mümkün olduğunca öğrenci ve öğreticilerini hazırlıyor. MEB bu dönemde en fazla hizmet içi eğitimlerini gerçekleştirdi. Yükseköğretim kurumlarından bazıları beklemede YÖK tarafından yapılan yönlendirmeler ile derslerin uzaktan eğitimle verilmesinin yasal olarak önü açıldı. Fakat tek sorun kısa sürede büyük planlamanın nasıl yapılacağı olacak.

Covid19 ile şekillenen uzaktan eğitim modeli

En az riske sahip yöntem karma eğitim modelini oluşturmak. Fakat sorunlar devam ediyor. Hazır olmayan alt yapı ve içerik tasarım, üretim, yayınlama aşamalarında görevli nitelikli personel başlıca önemli sorunlar arasında yer alıyor. En makul yöntem ise kiralama ve satın alma işlemlerinin yapılması. Bu süreçte uzun vadeli yapılanma için vakit kazanılmış olacak.

Açık Erişim, Açık Bilim

Yeni normal hayat kavramı ile birlikte yeni eğitim modeli karşımıza çıkacak. Bu gelişim elbette uzaktan eğitimin kalıcı olarak hayatımıza girmesine vesile olmuş. Zorunlu ve hızlı bir tanışma aşaması yaşadık ama doğru uygulamaların olmadığı yerde süreklilik sağlamak mümkün olmayacaktır. Tüm öğrenme malzemeleri erişime açık hala gelecek, daha şeffaf ders içerikleri, değerlendirme yöntemleri geliştirilecek. Kapalı kapılar ardınca hocanın insiyatifine kalmış ve bilinmeyen eğitim kalitesi yerine standartlar olacaktır. Bu gelişme öğreticiler açısından uzun dönemde kolaylık sağlayacağını düşünebiliriz.

Ters Düz Edilmiş Sınıf Modeli (Flipped Classroom)

Pandemi sonrası oluşturulan online uzaktan eğitim ortamları, eğitim materyalleri, sisteme alışan öğrenci, öğretmen ve veliler sayesinde karma öğrenme yapısı devam edebilir. burada önerilen en güzel örnekler arasında flipped learning modeli gelmektedir.

Okullarda sosyalleşme, teorik konuların uygulamaları, oyunla, tartışarak, uygulayarak öğrenmenin gerçekleşmesi için vakit kazanılmış olacak. Öğrenciler konuyu ders öncesinde ve sonrasında çalışabilecek. Sınıfta ise ön hazırlığını yapmış öğrenci sayesinde öğretmen konu daha deyatlı örneklendirme ve özetleme imkanına sahip olabilecek. Kısaca içselleştirmeyi sağlaması için çok önemli bir şansı olacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=qdKzSq_t8k8

Flipped Learning Nedir? (Kaynak: https://www.mef.edu.tr/tr/flipped-learning#gsc.tab=0)

Harvard Üniversitesi Fizik profesörlerinden Eric Mazur öğrenmeyi iki adım olarak tanımlamaktadır. Bu adımların ilki bilginin transferi (akademisyen veya farklı kaynaklar aracılığıyla bilgi kaynağından öğrenciye aktarım), ikincisi ise bilginin öğrenci tarafından özümsenmesidir.

Geleneksel eğitim sisteminde nispeten daha kolay olan bilginin öğrenciye aktarımı sınıfta akademisyen tarafından yapılmakta ve daha zor olan bilginin özümsenmesi aşamasında öğrenci ders dışında ödev ve projeleriyle baş başa bırakılmaktadır. Flipped Learning modelinde ise öğrenciye bilginin aktarımı yine akademisyenleri tarafından hazırlanan ders videoları ve makaleler, Excel dosyaları, PDFler, görseller, resimler ve PowerPoint slaytları gibi tamamlayıcı materyaller yardımıyla gerçekleştirilir. Böylece bilginin transferi, grupla öğrenme alanından çıkarak kişisel öğrenme alanına girer. Geriye kalan grupla öğrenim alanı Flipped öğrenme ortamına dönüşüyor ki bu daha dinamik ve akademisyenin öğrencileri, kavramları uygulayacakları ve yaratıcı bir şekilde konuyla bütünleşecekleri biçimde yönlendirdiği bir ortam. Bu, öğrencinin asıl ihtiyacı olan bilginin özümsenmesi ve yeni bilgilerin çıkarımı ise ders saatinde sınıfta akademisyenler ve sınıf arkadaşlarıyla işbirliği içinde gerçekleşmektedir.

Bir yanıt yazın